Paylaş
- Entekno’dan bahseder misiniz?
- MicNo® bir güneş koruyucu filtresi geliştirme fikri olarak mı doğdu?
- Horizon 2020 desteği nedir? Bu büyük ödülün önemini anlatır mısınız?
- Bildiğimiz kadarıyla Syorell markası Türkiye’de bu filtreyi ilk kullanan marka. İş birliğiniz nasıl gelişti?
- Artık tüm dünyada söz sahibi bir mineral filtre üreticisiniz. Bize Croda iş birliğinizden de bahsedebilir misiniz?
- MicNo®’nun kimyasal filtreli koruyuculara iyi bir rakip olduğunu düşünüyor musunuz?
- Son olarak, dünya güneş koruyucu trendlerini nasıl görüyorsunuz? Kimyasaldan minerale geçiş olacak mı?
Bu haftaki yazımızda, AB inovasyon ödüllü bir buluş olan Dünyanın en geniş spektrumlu filtresi MicNo® form Çinko Oksiti ve bu buluşa imza atan akademisyenlere ve yöneticilere yer verdik.
Entekno’dan bahseder misiniz?
Entekno 2008 yılında Prof. Dr. Ender Suvacı tarafından Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesinde kuruldu. Firmanın kuruluş amacı Doğaya ve Çevreye Dost Yenileşimci Ürünler Geliştirmek ve bu ürünleri insanlığın kullanımına sunmaktır. Entekno kurulduğu günden bugüne tüm çalışmalarını bu misyonu çerçevesinde odaklamış özgün ve farklı ürünler geliştirmiştir. MicNo® teknolojisi de bu çalışmaların bir ürünüdür.
MicNo® bir güneş koruyucu filtresi geliştirme fikri olarak mı doğdu?
Hayır, aslında MicNo® teknolojisi çok daha farklı bir fikirle doğdu. İlk fikir, kimyasal silahlara karşı bir koruma ajanı olması idi. Özellikle Sarin gazına karşı koruma sergileyeceği ön görümüz vardı. MicNo®’nun bir güneş koruyucu filtre teknolojisi olarak evrilmesi ancak 2015’lerde gerçekleşti. Çinko oksit, Ender Hoca’mızın yakından tanıdığı bir malzemedir. Geniş spektrumlu koruyabilme özelliği, doğallığı ve etkinliği ile çok güçlü bir güneş filtresidir. Ancak MicNo® fikrinin doğduğu ilk günlerde güneş kremleri içerisinde Çinko oksit kullanımı halen çok kısıtlı idi. Bunun nedeni ile ilgili global pazarda Estee Lauder ve Kobo gibi kozmetik üreticileri ile görüşmelerimizde, temel sorunun beyazlık etkisi olduğu görüldü. Beyazlık etkisini MicNo® teknolojimiz çözebilirdi. Ve böylece MicNo® Çinko Oksit uygulaması bir güneş kremi içerisine evrildi.
Horizon 2020 desteği nedir? Bu büyük ödülün önemini anlatır mısınız?
Horizon 2020 dünyanın en büyük Ar-Ge insiyatiflerindendir. Avrupa Birliği tüm üye ve ilişkili ülkelerin inovasyon kapasitesini bu programlar aracılığıyla önceliklerine odaklamaktadır. Bu programlar çok rekabetçidir. Başarı oranları %3’lere kadar düşebilmektedir. Bu nedenle ülkemizden de yalnızca sayılı firma bu ödülü kazanabilmektedir. Firmamız MicNo® teknolojisi ile Horizon 2020 desteklerine hak kazanmıştır. Horizon 2020 Kobi Aracı Faz 2 programını ilk başvurusunda kazanabilen ülkemizden ilk firma Entekno’ dur. Bu program yalnızca bir finansal destek programı değildir. Aynı zamanda önemli bir prestij de sağlamaktadır. Bu programları kazanan firmalar AB Kobi Şampiyonlar Ligine girmiş olarak ifade edilmektedir. Bu lige giren firmalara pek çok imkan da sunulmaktadır. Bu imkanların içinde koçluk destekleri ve farklı finans kaynaklarına ulaşmak için iletişim kanalları sunmak da bulunmaktadır.
Bildiğimiz kadarıyla Syorell markası Türkiye’de bu filtreyi ilk kullanan marka. İş birliğiniz nasıl gelişti?
Syorell markasını üreten Sanitrum Biyoteknoloji firması ortakları ilk olarak Antalya’da 2017 yılında Kozmetik Kongresinde bir araya geldik. Nuray Hanım, Murat Bey ve ekibi, bizim kongredeki sunumumuzu dinledikten sonra görüşme talep etti ve kongre otelinin lobisinde iki değerli ekip bir araya geldi. Murat Bey’in ve Syorell’in doğuş sebebi ile anlattıkları ve Entekno’nun kuruluş amacı birbirine o kadar yakındı ki, sıcaklık ve uyum hemen başlamıştı. Bu ilk temas ve ardından yapılan yakın işbirliği ile ülkemizde ilk kez MicNo teknolojisi kullanılan güneş kremi “Syorell Güneş Koruyucuları” hayata geçti.
Artık tüm dünyada söz sahibi bir mineral filtre üreticisiniz. Bize Croda iş birliğinizden de bahsedebilir misiniz?
Croda bizim yıllardır yakından izlediğimiz bir firmaydı. Horizon 2020 programından ilk destekleri aldığımız zaman Croda’yı radarımıza almıştık. Horizon 2020 programında koçumuzu seçerken daha önce Croda’ da Satış bölümünde çalışmış olan Dr. Chamkaur S.Kang’ı tercih etmiştik. Bu seçimin ileride bize Croda işbirliğinde önemli katkısı da oldu. Kurucumuz Prof. Dr. Ender Suvacı her yıl katıldığı InCosmetics etkinliklerinde Croda standını ziyaret ederek ilave iletişim kanalları da açmıştı. Tüm bu emekler 2020 yılında meyvesini verdi. Covid-19 gölgesinde Croda ile yapılan görüşmeler ardından Croda bize ve teknolojimize inandı ve yatırım yapmaya karar verdi. Croda “People Positive” misyonu çerçevesinde 60 milyon insanında güneşin tehlikeli ışınlarından korunmasını amaçlamaktadır. Bu misyon çerçevesinde Croda işbirliğinin bizim için en önemli tarafı tüm dünyaya açılmamızda önemli rol oynayacak profesyonel ve güçlü satış ağıdır.
MicNo®’nun kimyasal filtreli koruyuculara iyi bir rakip olduğunu düşünüyor musunuz?
Kimyasal filtrelerin özellikle çevre konusunda önemli kaygılar yarattığı bilinmektedir. Kimyasalların kolayca çözünebiliyor olması doğal ortamlara da kolayca çözünerek bulaşabilmesine yol açmaktadır. Bunun yanında kimyasal filtreler korunma mekanizması olarak aldığı güneş ışını ile bozunmayı ve böylece UV ışınımın vücudumuza gelişini engelleme mekanizmasını kullanmaktadır. Ancak bu mekanizmada önemli bazı sorunlar bulunmaktadır. İlk sürdüğümüz anda etkin koruyabilen filtre ışınlara maruz kalıp bozundukça adeta delik deşik olan bir şemsiye gibi koruması gittikçe azalmaktadır. Bunun yanında derimizin üzerinde bozunmuş bir kimyasal birikintisi de kalmaktadır. Fiziksel filtreler ise bozunarak değil yansıtarak koruma sağlamaktadır. Adeta vücudumuz üzerinde bir ayna gibi vazife görmektedir. Bu nedenle hem etkinliği daha uzun sürmektedir hem de doğaya verebileceği olumsuz etkiler çok daha sınırlıdır.
Özellikle okyanusların çok önemli bir canlısı mercan resiflerinin yaşayabilmesi için kullanımına izin verilen tek koruyucular mineral filtreli koruyuculardır.
Son olarak, dünya güneş koruyucu trendlerini nasıl görüyorsunuz? Kimyasaldan minerale geçiş olacak mı?
Mineral filtrelere doğru güçlü bir yönelim bulunmaktadır. Bunun temel itici etmeni çevre kaygılarıdır. Halen pazarda hakim olan kimyasal filtreler doğaya zarar vermediklerini kanıtlayamazlarsa pek çok yerde yasaklamalar ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu kanıtları sunabilen de pek az kimyasal bulunmaktadır. Çevre yanında insan sağlığı için de kaygılar artmaktadır. İnsanoğlunun çevre ve sağlık kaygıları arttıkça doğal ve güvenli ürünlere yönelimin de artacağını düşünüyoruz.