Kozmetikte Temiz İçerik Ne Demek?

Kozmetikte Temiz İçerik İle İlgili Doğrular ve Yanlışlar

Kozmetik ürün kullanıcılarının “temiz içerik” terimini duymamış olması mümkün değil. Özellikle son zamanlarda sayıları giderek artan ve kendini bu konuda otorite gören bazı sosyal medya hesapları “kozmetik formül bileşenlerinin temiz olup olmadığını sorgulayan bazı veri tabanları üzerinden” iyi niyetli ama maalesef takipçilerini yanlış bilgilendiren bazı paylaşımlarda bulunuyorlar. Kullandığınız ürünlerin sağlığınız, aileniz ve çevre için en iyisi olmasını istiyorsunuz. Peki ya “temiz içerik” diye anlatılan sosyal medyada paylaşım yapanlar bu konu hakkında yanılıyorsa?

Önce “Temiz İçerik” ya da “Clean Beauty” ne demek ona bir bakalım.

Temiz içerik, çok anlaşılır bir terim gibi dursa da aslında bunun tam olarak ne anlama geldiğine dair bir kafa karışıklığı var.

Genel intiba şöyle:

  1. Ortada dolaşan bir “Kirli İçerik” listesi var. Bunların sağlığınız için ya da çevre için iyi olmadığı belirtiliyor.
  2. Bu listeye göre kozmetik ürününüzün içeriğini EWG gibi veri tabanlarından kontrol ediyorsunuz.
  3. Çıkan sonuca göre o içeriğin “kötü” ya da “iyi” bir içerik olduğuna kanaat getirerek o bileşeni içeren kozmetik ürünü tercih etmiyorsunuz ya da ediyorsunuz. Öncelikle şunu açıkça belirtmek gerek; bir bileşen için “temiz içerik” tabiri pek doğru bir yaklaşım değil. Doğru olan temiz formül. Kafanızı daha da karıştırmamak için konuyu en güvenilir (!) veri tabanlarından biri olan EWG’ye göre açıklayalım. Geçenlerde Instagram’da Kimya Mühendisliği öğrencisi hesap sahibi genç bir kardeşimiz bir kozmetik bileşen ve bu bileşeni formüllerinde kullanan bazı markalarla ilgili bir paylaşım yaptı. Paylaşımında, içerik listesinde BHB (butyloctyl salicylate) bulunan ürünlerin temiz içerikli olmadığını ve bütiloktil salisilat kullanımının üreme ve gelişimsel toksisiteye neden olma potansiyeline sahip olduğuna belirtti. Kendisine paylaşımın eksik ve hatalı olduğunu belirterek EWG veri tabanında bu ürünün adını yazıp bir sorgulama yapmasını rica ettik. Sonuç onu haklı çıkarır gibi olsa da gerçekler öyle değildi;
Butyloctyl Salicylate

EWG veri tabanında 5 puan “Moderate Hazard” yani “Orta Derece Tehlikeli” anlamına gelmektedir. Ciddi bir tehlikeye dönüşme olasılığı düşük olan ve ancak belirli koşullar altında ve yüksek dozda sağlık için tehlike oluşturabilen ham madde ya da bileşenler bu puanlamayı almaktadır.

Burada aklınıza gelen ilk soru şu olmalı? Peki, bu bileşeni içeren kozmetik ürünler de aynı şekilde Orta Derecede Tehlikeli olarak mı sınıflandırılıyor?

Hemen yeni bir sorgulama yaparak şu bilgiye ulaşıyoruz;

Butyloctyl salicylate içeren kozmetik ürünler

Görüldüğü gibi Butyloctyl Salicylate tek başına orta derecede riskli madde kabul edilirken, formül içinde mevzuata uygun kullanıldığında o kozmetik ürün EWG VERIFIED™ yani EWG’nin en katı standartlarını karşılayan ürünlere verilen bir onayı şipşak alıyor. Bu onay tam olarak şu anlamına geliyor;

EWG, o kozmetik üründe endişe verici kimyasallardan hiçbirinin olmadığını garanti ediyor. Bunun tam İngilizce karşılığı EWG sitesinde açıkça yazılmış;

EWG Verified Ne Demek?

Dolayısıyla temiz içerikle ilgili temel sorun, kullanılan bileşenin riskinden bahsederken, maruz kalma durumunuzu dikkate almadan, yorum yapılmasıdır.

Kozmetik ürünlerde ürün arkasında içerikler “INCI” olarak sınıflandırılmakta. INCI İngilizce kökenlidir ve Uluslararası Kozmetik İçerik Maddeleri Adlandırması anlamına gelir. Formülde bir hammadde birden fazla bileşenden oluşuyorsa, tek tek bu alt kırılımlar dikkate alınır ve içerik sıralaması bu alt kırılımlarının %’si tek tek hesaplanarak yapılır.

Bu konuda karışıklığı biraz da olsa giderdiysek gelelim kozmetik koruyucularına.

Kozmetikte Koruyucu Maddeler Ne Kadar Güvenli?

Koruyucular kozmetik ürünlerin olmasa olmazı ve ürünlerde bulunmasının çok iyi bir nedeni var. Bir ürünün kapağını her açtığınızda, ortamda bulunan bakteri, maya ve küf gibi yapılar ürün ile temas eder. Bunlar ürünün içine girip büyümeye başlayabilir ve “KORUYUCUSUZ” diye güvenerek aldığınız “TEMİZ İÇERİKLİ” ürününüz bir anda sağlığınız için tehlikeli olabilir. Bu mikropların birçoğu aynı zamanda ciddi cilt reaksiyonlarına neden olabilecek alerjenler ve tahriş edici maddeler üretir. Kozmetikte kullanılan koruyucu maddeler ve bu patojenler kıyaslandığında, emin olun koruyucu maddeler en son endişelenmeniz gereken konu.

Şunu özellikle belirtmek gerek bir kozmetik ürünün tamamen doğal oluşu ve sizin bunu “temiz içerik” olarak yorumlamanız sağlığınız açısından parlak sonuçlar doğurmayabilir.

Son Zamanların Yeni Günah Keçisi: Phenoxyethanol

“Temiz İçerik” Tanrılarına yeni bir kurban lazımdı ve bulundu. Son zamanlarda en çok sorulan sorularından biri de “Ürünlerinizde Phenoxyethanol Var mı?” oluyor.

Peki bu koruyucu bu kadar korkutucu yapan ne? Yine bir deli kuyuya taş attı ve çıkarmak akıllılara düştü. Birkaç ay önce Japonya’da Fenoksietanol yasaklandı diye bir bilgi yayıldı. Bu yalan haber yüzünden, zaten tedirgin olan kullanıcılar bu koruyucuyu içeren kozmetik ürünlerden uzak durmaya başladılar.

Fenoksietanol tıpkı Avrupa Birliği’nde olduğu gibi Japonya’da da %1 kullanım ile hala kozmetik ürünlerde en tercih edilen koruyucu.

Konuya yine EWG veri tabanı örneği ile bakarsak, EWG puanın Orta Risk olduğunu görüyoruz.

Phenoxyethanol riskli mi?

Ancak bu koruyucuyu içeren ürünler neler diye EWG’de yeni bir sorgulama yaptığımızda işte bu pencere karşımıza çıkıyor:

EWG onaylı phenoxyethanol içeren ürünler

Paniğe gerek yok!

Global kozmetik piyasasının yeni manipülasyonu; Green-Washing (Yeşil Aklanma)

Müşteri dostu yaklaşım gibi görünen Green-Washing aslında bir kozmetik markasının yalnızca finansal kazanç amacıyla çevreye duyarlı olma misyonunu abartarak pazarlaması anlamına geliyor. Bu şirketler, yapıyormuş gibi görünerek sürdürülebilirlik bilincine sahip tüketicileri kandırmaya çalışıyorlar.

Peki bunu nasıl başarıyorlar? Yazının başında da belirtildiği gibi önce; “sağlık açısından riskli bileşenler listesi” oluşturuyorlar. Bunu dolaşıma sokuyorlar. Sonra bu bileşenlerden birini ya da birkaçını içerik lisesinden çıkarıyorlar. Alın size pırıl pırıl bir yeşil aklama. Çıkardıkları bileşenlerin yerine ne koyuyorlar? Acaba onlar güvenli mi? Bilinmiyor, çünkü bir bileşenin güvenli olup olmadığını anlamak için bir çok test ve toksikolojik inceleme gerekiyor.

Örnek Paraben. Çok düşük bir konsantrasyonda bile kozmetik formülü mükemmel şekilde koruyan bu ultra geniş aralıkta çalışan koruyucu, 2004 tarihli paraben ile göğüs kanseri arasında bir ilişki olabileceğine dair endişeleri ateşleyen küçük bir makale ile bir anda lince uğradı. Parabenlerin hormonal etkileri üzerine yapılan araştırmaların çoğu çelişkili olsa da hiçbiri parabenler ile meme kanseri arasında bir bağlantı olduğunu doğrulayamadı. Ayrıca 2019 tarihli literatür incelemesinde, parabenlerin insanlarda hormonal bozukluğa, meme veya cilt kanserine yol açtığına dair “ikna edici bir veriye ulaşılamadığı” sonucuna varıldı.

Ama ok yaydan çıkmıştı bir kere. Araştırmalar sürerken kamuoyunda paraben endişesi yayılmaya başladı ve mağazalarda “paraben içermeyen” ürünler hızla raflarda yerini aldı. Ancak uzmanlar, bu yeni formülasyonların, potansiyel olarak paraben içerenlere göre daha zararlı olabileceği konusunda uyarıyor. Çünkü parabenlerin yerine kullanılan koruyucular üzerine yapılan çalışmalar henüz çok yeni ve daha fazla bilgi gerekiyor. Alerjik tepkiye neden olma konusunda çok fazla risk barındırabileceği belirtiliyor.

Kozmetik sektörü geçmişte de olduğu gibi bugün de oldukça fazla bilgi kirliliği yayıyor. Son olarak doğru bilinen bazı yanlışları da tekrar hatırlatalım.

Vegan Kozmetik Ürünler Temiz İçeriklidir.

Hayır. Vegan ürün içinde hayvansal bir girdi bulunmayan üründür. O kadar.

  1. Temiz Güzellik Her Zaman Zulümsüzdür. Hayır. Zulümsüz ya da Cruelty Free, bir ürünün hayvanlar üzerinde test edilmediğini gösteren bir standarttır.
  2. Temiz Güzellik Gezegen İçin Her Zaman İyidir. Güzellik ürünlerinden toksik bileşenlerin çıkarılması gezegene fayda sağlar. Zararlı kimyasallar kanalizasyona aktığında bu durum su altı ekosistemlerine zarar verebilir. Ancak bu, temiz güzellik ürünlerinin her zaman yüzde 100 sürdürülebilir olduğu anlamına gelmez. Psoralea corylifolia bitkisinin yapraklarında bulunan Bakuchiol, güzellik endüstrisinde saf, doğal ve temiz bir içerik olarak kabul edilmektedir. Ancak bitki aslında düşük çimlenme oranıyla tehlike altında. Ambalaj sürdürülebilirliğin bir diğer önemli parçasıdır. Güzellik markaları her yıl yaklaşık 77 milyar adet plastik üretiyor ve bunun yüzde 70’i çöplüklere atılıyor. Bu nedenle biyolojik olarak parçalanabilen ambalaj kullanan veya sıfır atık girişimlerine sahip markaları aramak da önemlidir.
  3. Temiz İçerik Her Zaman Doğaldır. Her ne kadar doğal güzellik ve temiz güzellik sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, temiz güzellik her zaman yalnızca doğal içerikleri kullanmaz. İçerik maddelerini güvenlik, etkinlik ve kozmetik yararlarına göre analiz eden ve derecelendiren, veriye dayalı bir kozmetik içerik endeksi olan Good Face Projesi, doğal olmayan bileşenlerin “güvenli ve toksik olmadığı” sürece herhangi bir sorun olmayacağını belirtiyor.

Son Söz

Bizim temiz içerikten anladığımız, cildinize ve doğaya saygılı formülle eş anlamlıdır. Bu yazıda bazı şeyleri açıklığa kavuşturduğumuzu umsak da doğru ürünleri bulmanız için markanıza güvenmeniz lazım.

Ve Syorell olarak tek umursadığımız şey bize duyduğunuz güvene layık olmak.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aynı Gün Kargo

Hafta içi 16:00'a kadar

14 Gün Kolay İade

14 gün para iade garantisi

Ürün Garantisi

Tüm ürünlerde ürün garantisi

% 100 Güvenli Ödeme

MasterCard / Visa / İyzico