Paylaş
Daha sağlıklı bir yaşam için vegan olmayı mı düşünüyorsunuz? İşte bu yazı tam size göre!
Beslenme alışkanlıklarındaki tercih değişikliği sayesinde daha fazla hayvanın hayatının kurtulacağı düşüncesi, çevresel kaygılar, etik değerler veya sağlık endişeleri ile veganlık, her geçen gün daha fazla ilgi görüyor.
Veganlık sadece bir beslenme şekli olarak ele alınmamalı. Ama bugünkü yazımda veganlıkta sıkça karşılaşılan bir beslenme yanlışından bahsedeceğim.
Öncelikle, vegan beslenmeye geçiş zorlayıcı olabilir. Et, süt, peynir, yumurta tüketimini bıraktığımızda genellikle kendimizi çok kısıtlanmış hissederiz. Nereden mi biliyorum? O süreçten geçtim de ondan.
Şunu açıkça belirtmekte fayda var. vegan beslenmeyi, hayatınızdan tüm hayvansal gıdaları çıkarıp patates kızartmasına, kuru yemişe, asitli içeceklere, vegan abur cubura daha çok yer açmak olarak düşünüyorsanız kendi sağlığınızı hayvanlarınki kadar düşünmüyorsunuz demektir. Öncelikle dengeli ve sağlıklı beslenme fikrine kendinizi alıştırmalısınız.
Fast Food Vegan Yiyecekler
Vegan diyeti tercih ederken bence yapılan en büyük hata vegan fast food tüketimine yönelmek. Maalesef günümüzde birçok vegan restoranda menülerde bunu teşvik edici yiyeceklere rastlıyoruz.
Vegan şnitzel, kokoreç, köfte, hot-dog, hamburger, lahmacun, Adana Kebap, döner, nugget.. Bunların başında vegan olduğu için daha sağlıklı atıştırmalıklar ya da yemekler olduğunu düşünüyorsanız, çok fena yanılıyorsunuz. Bunlar sadece vicdani olarak sizi mutlu edecek ama sağlık açısından size bir faydası olmayacak yiyecekler. Yine bir “Nereden mi biliyorum?” sorusu geldiyse; veganlığın ilk zamanlarında; veganlığa ilk geçen birçoğumuz gibi ben de denedim ve direkt kilo aldım.
Vegan beslenmeye geçişi kolaylaştırmak için eski beslenme alışkanlıklarından yola çıkarak; bildiğimiz ve aşina olduğumuz yiyeceklere alternatif üretmek harika bir pazarlama stratejisi ama sağlık açısından o kadar harika değil.
Geçen sene Bursa’da Podyum Park Syorell standını ziyarete gelen iki genç vegan, sabahları simit, öğlen çorba, akşam kızarmış patetes-kola tükettiklerini söylediler. Neden bu kadar diye sorduğumda ise “hayvansal ürünleri çıkarınca geriye bunlar kaldı” diye belirttiler. Onların tercihi ve saygı duyuyorum ama şunu belirtmeliyim ki çok fazla abur cubur veganıyla karşılaştım ve vegan yaşam tarzını benimseyen insanların önemli bir kısmı hayvansal girdi içermediği için bu tarz beslenmeyi sempatik buluyor ve sağlık yönüyle çok ilgilenmiyorlar.
Benzer konu günlük kullanılan cilt bakım ürünlerinde de var. Yine tanıştığım ve vegan toplumda oldukça saygı gören bir başka bireyin de ağzından “benim kimyasal ürünlerle bir sorunum yok yeter ki hayvansal girdi olmasın” lafını da duyduğumu belirteyim. Çevreyi kirleten kimyasal girdilerle dolu bir cilt bakım rutininin ucu yine hayvanlara dokunuyor ama. Neyse konumuz vegan beslenme.
Veganlıkta Doğru Gıda Dağılımı Nasıl Olmalı?
İdeal olarak vegan beslenmede diyetiniz, sebze, baklagiller, kabuklu yemişler, tohumlar, meyveler, sağlıklı yağlar, tahıllar ve fermente ürünleri de içeren menülerden oluşmalı. Bu tarz bir beslenmeye, chia, kenevir ve keten tohumlarını da dahil ederseniz çok daha sağlıklı bir menüye ulaşabilirsiniz.
Kalsiyum ve D Vitamini
Şalgam, karalahana ve brokoli gibi koyu yeşil sebzeler yeterli miktarda yenildiğinde iyi birer kalsiyum kaynağıdır.
D vitamini de kemik sağlığında önemli bir rol oynar. Güneş ışınları en güçlü D vitamini kaynağıdır. Güneşe maruz kalmanız sınırlıysa, bir D vitamini takviyesine (bitkilerden elde edilen) ihtiyacınız olabilir.
B12 Vitamini
B-12 vitamini, kırmızı kan hücreleri üretmek ve anemiyi önlemek için gereklidir. Bu vitamin neredeyse sadece hayvansal ürünlerde bulunur, bu nedenle vegan bir diyetle yeterli B-12 almak zor olabilir. Vegan beslenen kişilerde B-12 vitamini eksikliği fark edilmeyebilir. Bunun nedeni, vegan diyetinin folat adı verilen ve ciddi sorunlar ortaya çıkana kadar B-12 vitamini eksikliğini maskeleyebilen bir vitamin açısından zengin olmasıdır. Bu nedenle veganların vitamin takviyeleri, vitaminle zenginleştirilmiş tahıllar ve güçlendirilmiş soya ürünlerini dikkate almaları önemlidir.
Protein
Bitki kaynakları arasında soya ürünleri, baklagiller, mercimek, kabuklu yemişler, tohumlar ve tam tahıllar bulunur.
Omega-3 Yağlı Asitler
Omega-3 yağ asitleri kalp sağlığı için önemlidir. Balık ve yumurta içermeyen diyetler genellikle aktif omega-3 yağ asitleri formlarında düşüktür. Kanola yağı, soya yağı, ceviz, öğütülmüş keten tohumu ve soya fasulyesi iyi esansiyel yağ asitleri kaynaklarıdır. Bununla birlikte, bitki bazlı omega-3’ün insanlar tarafından kullanılan türlere dönüştürülmesi verimsiz olduğundan, güçlendirilmiş ürünleri veya takviyeleri veya her ikisini de düşünmek isteyebilirsiniz.
Demir ve Çinko
Demir, kırmızı kan hücrelerinin önemli bir bileşenidir. Kuru fasulye ve bezelye, mercimek, zenginleştirilmiş tahıllar, tam tahıllı ürünler, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kuru meyveler iyi demir kaynaklarıdır. Demir, bitki kaynaklarından kolayca emilmediğinden, veganlar için önerilen demir alımı, vegan olmayanlar için önerilenin neredeyse iki katıdır. Vücudunuzun demiri emmesine yardımcı olmak için, çilek, narenciye, domates, lahana ve brokoli gibi C vitamini açısından zengin yiyecekleri, demir içeren yiyecekleri yerken aynı anda yemeyi tercih edin.
Vegan Sağlıklı Yaşam için Sonuç Olarak:
Marketlerde satılan işlenmiş hayvansal gıda ürünlerinin vegan alternatifleri, sağlığınız için vegan olmayan versiyonlardan daha kötü olabilir. Evet, McDonald’s ve Burger King vegan menüleri de önemsemeye başladılar. Böylece bu, dünyadaki vegan toplumun zaferidir. Ancak, hayvansal girdi içermiyor diye bir ürünün daha sağlıklı olduğunu düşünerek ona yönelmek, orta vadede sizi vegan yaşam felsefesinden koparacak bir takım sağlık sorunları yaşamıza sebep olabilir.
Kendi sağlığınızı da, hayvanların sağlığı kadar önemseyin!